10 Haziran 2017 Cumartesi

Isparta: Gül bahçeleri

 Mayıs ayının ortalama üçüncü haftası Isparta bölgesinde gül hasadıyla renkleniyor. Daha önce Kuyucak bölgesine lavanta tarlalarını görebilmek için gitmiş ve bu kısa ziyaretimi bir yazıyla paylaşmıştım. Mayıs ayı, yüksek dağlık kesimler hariç birçok yerde doğanın oldukça canlandığı ve çiçeklerin sanki her yerden patlarcasına açtığı bir ay. İşte bu kısa yazıda bu özelliği olabildiğince yalın bir şekilde paylaşmaya çalışacağım. Karadeniz yaylaları üzerine yazdığım önceki yazılarımı okuyanlar bilir. Bütün bunlar yaylaların güzelinin işleri, hep diyorum. Ben onu gördüm. Dünya güzeliyle kıyaslanmayacak bir güzelliğe sahip. Siz de gördünüz mü? Şimdi bakalım ayağının bastığı yerlerde, mayıs ayında buralarda neler olmuş (Şekil 9).
Şekil 9. Güneykent bölgesinde gelincikler.
            Bir sene önce Kuyucak köyüne lavanta tarlalarını görmek için geldiğimde, mayıs ayında bölgede gül hasadı olduğunu öğrenmiştim. Zaten Kuyucak kasabasının içinde gülyağı fabrikası da var. Mayıs ayının üçüncü haftasında bazı tur şirketleri, özellikle Güneykent bölgesindeki bahçe sahipleriyle gül hasadı turları düzenliyorlar. İlgilenenler internetten bu bilgilere ulaşabilirler. Gülleri sabah çok erken saatlarde, gün doğumunda hatta öncesi denilebilecek saatlerde toplamaya başlıyorlar. Ben başkasının güdümünde doğa faaliyetlerini yapmaktan uzak durmaya gayret ediyorum her zaman. Benim tarzım daha kendi akışına bırakılan bir tarz olduğundan, içindeki bilinmezlik faktörü bazen güzel sürprizler hazırlayabiliyor. Yol boyunca bölgenin içinde görebileceğiniz haşhaş tarlaları bunlardan sadece bir tanesi (Şekil 10).
Şekil 10. Haşhaş tarlasından küçük bir kesit.
            Afyon’dan Isparta’ya yaklaşırken görmeye başlayabileceğiniz haşhaş tarlaları, Kuyucak ve Güneykent bölgelerinde oldukça fazla var. Bazı tarlalarda haşhaşların boyunun 1.70 cm’yi geçtiğini bile gördüm. Güneykent’teki gül tarlalarının çevresi tel örgülerle çevrili ve içine girebilme olanağı birçoğunda yok. Ancak Kuyucak bölgesi böyle değil. Bir kısmı henüz yeni yeşillenmeye başlamış lavanta tarlalarının yanında, kimisi haşhaş tarlalarıyla komşuluk içinde birçok gül bahçesi bulunuyor (Şekil 11 ve 12). Lavanta tarlalarının aksine, gül bahçeleri yoğun gül kokusuna sahip. Bu bahçelerde gezinirken, şimdi bu yazıda, sevgiliye en yakışan kokunun gül kokusu olduğunu söyleyebilirim. Gül, şüphesiz ki aşkın kokusudur, aşıkın üstüne siner. Bu bayılıcı etkiyi en yoğun, fabrikanın önünden geçerken hissettim. Kapının önünde fabrika işçileri oturmuş, gölgede dinlenirken içeriden gelen yoğun gül kokusu sanki bir mıknatıs gibi beni içeri çekti. Yok böyle birşey dedim. Sanki fıçılarla içmişsiniz gibi bir etki yapıyor üstünüzde. Tabi bu yaylaların güzeline meftun olanlar için. Taş kalplileri bilmem.
Şekil 11. Kuyucak bölgesinde göle komşu alabildiğince uzanan bir gül bahçesi.
Şekil 12. Kuyucak’taki gül fabikasının hemen karşısındaki gül bahçesinden bir bölüm.
Bu gül bahçeleri arasında gezinirken, arada başka güzellikler de görmek her an karşılaşılabilecek bir sürpriz gibi. Bölge bu dönemde birçok yerde çiçek tarlalarıyla kaplı. Mayıs ayının üçüncü haftası unutmayın (Şekil 13).
Şekil 13. Böyle ne güzel çiçekli manzaralar var buralarda...


Hiç yorum yok: