Mayıs ayının ortalama üçüncü
haftası Isparta bölgesinde gül hasadıyla renkleniyor. Daha önce Kuyucak
bölgesine lavanta tarlalarını görebilmek için gitmiş ve bu kısa ziyaretimi bir
yazıyla paylaşmıştım. Mayıs ayı, yüksek dağlık kesimler hariç birçok yerde
doğanın oldukça canlandığı ve çiçeklerin sanki her yerden patlarcasına açtığı bir
ay. İşte bu kısa yazıda bu özelliği olabildiğince yalın bir şekilde paylaşmaya
çalışacağım. Karadeniz yaylaları üzerine yazdığım önceki yazılarımı okuyanlar
bilir. Bütün bunlar yaylaların güzelinin işleri, hep diyorum. Ben onu gördüm.
Dünya güzeliyle kıyaslanmayacak bir güzelliğe sahip. Siz de gördünüz mü? Şimdi bakalım
ayağının bastığı yerlerde, mayıs ayında buralarda neler olmuş (Şekil 9).
|
Şekil 9. Güneykent bölgesinde gelincikler. |
Bir sene önce Kuyucak
köyüne lavanta tarlalarını görmek için geldiğimde, mayıs ayında bölgede gül
hasadı olduğunu öğrenmiştim. Zaten Kuyucak kasabasının içinde gülyağı fabrikası
da var. Mayıs ayının üçüncü haftasında bazı tur şirketleri, özellikle
Güneykent bölgesindeki bahçe sahipleriyle gül hasadı turları düzenliyorlar.
İlgilenenler internetten bu bilgilere ulaşabilirler. Gülleri sabah çok erken
saatlarde, gün doğumunda hatta öncesi denilebilecek saatlerde toplamaya
başlıyorlar. Ben başkasının güdümünde doğa faaliyetlerini yapmaktan uzak
durmaya gayret ediyorum her zaman. Benim tarzım daha kendi akışına bırakılan
bir tarz olduğundan, içindeki bilinmezlik faktörü bazen güzel sürprizler
hazırlayabiliyor. Yol boyunca bölgenin içinde görebileceğiniz haşhaş tarlaları bunlardan
sadece bir tanesi (Şekil 10).
|
Şekil 10. Haşhaş tarlasından küçük bir kesit. |
Afyon’dan Isparta’ya
yaklaşırken görmeye başlayabileceğiniz haşhaş tarlaları, Kuyucak ve Güneykent
bölgelerinde oldukça fazla var. Bazı tarlalarda haşhaşların boyunun 1.70 cm’yi
geçtiğini bile gördüm. Güneykent’teki gül tarlalarının çevresi tel örgülerle
çevrili ve içine girebilme olanağı birçoğunda yok. Ancak Kuyucak bölgesi böyle
değil. Bir kısmı henüz yeni yeşillenmeye başlamış lavanta tarlalarının yanında,
kimisi haşhaş tarlalarıyla komşuluk içinde birçok gül bahçesi bulunuyor (Şekil
11 ve 12). Lavanta tarlalarının aksine, gül bahçeleri yoğun gül kokusuna sahip.
Bu bahçelerde gezinirken, şimdi bu yazıda, sevgiliye en yakışan kokunun gül
kokusu olduğunu söyleyebilirim. Gül, şüphesiz ki aşkın kokusudur, aşıkın üstüne
siner. Bu bayılıcı etkiyi en yoğun, fabrikanın önünden geçerken hissettim.
Kapının önünde fabrika işçileri oturmuş, gölgede dinlenirken içeriden gelen
yoğun gül kokusu sanki bir mıknatıs gibi beni içeri çekti. Yok böyle birşey
dedim. Sanki fıçılarla içmişsiniz gibi bir etki yapıyor üstünüzde. Tabi bu
yaylaların güzeline meftun olanlar için. Taş kalplileri bilmem.
|
Şekil 11. Kuyucak bölgesinde
göle komşu alabildiğince uzanan bir gül bahçesi. |
|
Şekil 12. Kuyucak’taki gül
fabikasının hemen karşısındaki gül bahçesinden bir bölüm. |
Bu gül bahçeleri arasında
gezinirken, arada başka güzellikler de görmek her an karşılaşılabilecek bir
sürpriz gibi. Bölge bu dönemde birçok yerde çiçek tarlalarıyla kaplı. Mayıs ayının
üçüncü haftası unutmayın (Şekil 13).
|
Şekil 13. Böyle ne güzel çiçekli manzaralar var
buralarda... |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder